3 Ocak 2008 Perşembe

kimyasal maddenin zararları

Tüketicilerin önemli bir çoğunluğu evlerinin "tertemiz", "dezenfekte edilmiş", "mikropsuz" olması için çeşitli kimyasal maddeler kullanıyor. Tuvalet ve fırını temizlemek için asit, banyoyu dezenfekte etmek için fenol, mobilyaları cilalamak için damıtılmış petrol ürünleri, çamaşırlarımızı beyazlatmak için klor ve yalnızca evlerimizi temiz tutmak için çeşit çeşit diğer zehirli kimyasal maddeler... Günlük yaşamda kullandığımız ürünler 55 bin’in üzerinde kimyasal çeşidi içeriyor ve her yıl bunlara binin üzerinde yenisi ekleniyor. Birçoğu ise yeterince test edilmeden ve belirli bir mevzuata tabi olmadan piyasaya sürülüyor. Bu ürünlerin büyük kısmı doğrudan kanalizasyona akıp sonunda da su sistemlerimize karışıyor. Sözünü ettiğimiz kimyasallar, sonunda "fazla yüklenme" olasılığı yaratarak vücudumuzda depolanıyor ve zehirli olma düzeyine ulaştığında çeşitli hastalıklara yol açıyor. (Kronik yorgunluk sendromu, alerjiler, karaciğer sorunları, lenf kanseri gibi.)Evsel temizlik malzemeleri sadece toprağı ve su kaynaklarını değil, teneffüs ettiğimiz havayı da tehdit ediyor. Sprey boyalar, fırın temizleyiciler, dezenfektanlar, mobilya parlatıcıları ve diğer tüm sprey ürünler, birkaç gün sonra soluyacağımız havanın bir parçası oluyor. Sadece kentlerde yaşayanların değil, kırsal kesimde yaşayanların da atık su sistemlerine neler gönderdiklerine dikkat etmeleri gerekiyor. Foseptik sistemler atık su sorununu çözmüyor; boyalar, çözücü, inceltici, ağartıcı kimyasallar, aseton, tuvalet temizleyiciler ve lavabo açıcılar ile diğerlerinde bulunan belirli kimyasal maddeler organik maddeleri parçalayan organizmaları zehirleyebiliyor. Oysa organik maddelerin parçalanması doğal döngünün işlemesi açısından zincirin olmazsa olmaz halkalarından birini oluşturuyor.Zehirli olmayan doğal temizlik maddeleri ise foseptik sistemi, içme suyu ve sağlık konusunda büyük yararlar sağlıyor.Kimyasallar Çocukları Ana Rahminde de BuluyorGünlük yaşamımızda kullandığımız ürünlerde bulunan zararlı kimyasallar, henüz doğmamış bebeklerin yaşamına göbek kordonundan girebiliyor. Bebekleri henüz gelişme aşamasında etkileyen kimyasalların arasında hayvanların fiziki ve mental gelişimini etkileyen maddeler de bulunuyor. Göbek kordonuyla beslenen bebekler vinil kaplama, temizlik malzemeleri, elektronik ve parfümlerden gelen kimyasal maddelere maruz kalıyor. Bu kimyasalların yaşamın her anında, hatta anne rahmindeyken yaşamına henüz başlamadan en savunmasız zamanlarında insan bedenine ulaştığını görmek şok edici.Göbek kordonlarından alınan örnekleri inceleyerek yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuçlar, endişe verici. Kimyasallar; konserve tenekelerinden elektrikli ev aletlerine, böcek zehirinden deodorantlara ve diş macunlarına kadar geniş yelpazede, günlük kullanımımızın bir parçası olan tüm ürünlerde bulunuyor ve bu yolla kanımıza işliyor. Araştırmada incelenen örneklerde, parfümlerde kullanılan suni kokular, su geçirmeyen kaplamalar, teflon gibi yapışmayan yüzeylerde kullanılan bileşimlerde kullanılan maddelere de rastlandı. Ayrıca yanmayı önleyici maddelerin hayvanlarda davranış ve öğrenme bozukluklarına yol açtığı ortaya koyuldu. İncelenen göbek kordonlarının %50’sinde Avrupa Birliği yasalarına göre su bazlı organizmalar için aşırı derecede zehirli olarak sınıflandırılmış triklosana (antibakteriyel ajanlar) rastlandı. Gelişmekte olan bir bebeğin kimyasal maddelere maruz kalmasının neler getireceği henüz bu konuda yeterli bilimsel araştırma yapılamadığından halen bilinmiyor. günlük yaşamımızda kullandığımız ürünlerde bulunan zararlı kimyasalların, henüz doğmamış bebeklerin yaşamına göbek kordonundan girdiğini ortaya koyuyor. Bebekleri henüz gelişme aşamasında etkileyen kimyasalların arasında hayvanların fiziki ve mental gelişimini etkileyen maddeler de bulunuyor.Göbek kordonuyla beslenen bebekler vinil kaplama, temizlik malzemeleri, elektronik ve parfümlerden gelen kimyasal maddelere maruz kalıyor. Bu kimyasalların yaşamın her anında, hatta anne rahmindeyken yaşamına henüz başlamadan en savunmasız zamanlarında insan bedenine ulaştığını görmek şok edici.Göbek kordonlarından alınan örnekleri inceleyerek yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuçlar, endişe verici. Kimyasallar; konserve tenekelerinden elektrikli ev aletlerine, böcek zehirinden deodorantlara ve diş macunlarına kadar geniş yelpazede, günlük kullanımımızın bir parçası olan tüm ürünlerde bulunuyor ve bu yolla kanımıza işliyor. Araştırmada incelenen örneklerde, parfümlerde kullanılan suni kokular, su geçirmeyen kaplamalar, teflon gibi yapışmayan yüzeylerde kullanılan bileşimlerde kullanılan maddelere de rastlandı. Ayrıca yanmayı önleyici maddelerin hayvanlarda davranış ve öğrenme bozukluklarına yol açtığı ortaya koyuldu. İncelenen göbek kordonlarının %50’sinde Avrupa Birliği yasalarına göre su bazlı organizmalar için aşırı derecede zehirli olarak sınıflandırılmış triklosana (antibakteriyel ajanlar) rastlandı. Gelişmekte olan bir bebeğin kimyasal maddelere maruz kalmasının neler getireceği henüz bu konuda yeterli bilimsel araştırma yapılamadığından halen bilinmiyor.

Hiç yorum yok: